YALÇIN DİNÇ

Sayın Başkan, dost acı söyler ama senin için söyler. Senin ve ilçenin gelişmesi için söyler.

Bu kibri bir bırak; sakin, sakin. Vatandaşın söyledikleri ile uğraşma.

Sen Kadınhanı ilçesinin seçilmiş Belediye Başkanısın. Sağcının, solcunun, muhafazakârın, AK Partilinin, CHP’linin de Belediye Başkanısın.

Kadınhanı halkının en doğal ve demokratik hakkıdır, eleştirmek.

AK Partinin içinde, yönetiminde, gençlik kollarında seni ne kadar eleştiren var biliyor musun? Yüzde doksanı. Karşına geçip söyleyemiyorlar ama her tarafta konuşuyorlar.

Yalnız kalırsın söylemedi deme.  

Vatandaş dışarıdan verilen sözleri ve yapılmayan işleri sizden daha iyi görebiliyor. Vatandaşlar eleştirecek ki işler doğru yapılsın veya sözler yerine gelsin.

Bir laf sözdür gidiyor. Mehmet Badem’in yaptığı yatırımlar, yarım kalan işler tamamlanmamak için gereken yapılıyor deniliyor. Kızamazsın vatandaşa. Bunu senin yönetimdeki kişilerde söylüyor.

Tek İrfan Karaca’ya yapılan eleştiri değil ki, gelmiş geçmiş tüm Belediye Başkanları eleştirildi. Neler neler söylendi. Sen ilçede Kaymakam’dan sonra ikinci adamsın. Siyasisin katlanacaksın. Katlanmazsan işler zora girer. Kimi at gözlüğü ile bakar, kimi doğruyu görerek bakar, kimi de laf olsun diye yorum yapar. Önemli olan eleştiriye açık olmak. Eleştiriye açık olursan makamında rahat çalışırsın.

Atalar ne demiş; söversen, söverler, tokat atarsan, tokat atarlar, hoşgörülü davranırsan o başkanım derler.  Her şey senin elinde. Üç buçuk senen var. Uzun bir zaman, yapılacak çok şeyler var. İlçe için maraton senin koşacaksın tüm engellere rağmen.

Ben gelmiş geçmiş tüm Belediye Başkanları için yazdım, binlerce yazı. Hep Kadınhanı, amaç.

Bir de her taraf da ben buraya beş yıllığına seçildim deyip durma. Başka mecralara gidiyor cümle.  

Tamam, dönem beş yıl ama doğru bakabilene göre.  

Kim ne kötülük yaparsa kendine yaparmış. Vatandaşın yaptığı her yorumu normal karşılaman gerekiyor ki, rahat çalışabilesin.

Evet, görüyorum Faruk Başkanla çabalıyorsunuz ilçe için ama yetmiyor, kararlı olacaksınız. Sürekli bastırmanız, soluk aldırmamanız gerekiyor yukarıyı ve ilçe Belediye Başkalığı yapan kişilerin gelecek kaygısı olmamalı.

Neden hala siyasetin içinde, Ankara’da Mehmet Badem konuşuluyor? Sizler yorumlayın. Adam siyasetin içinde kendine yer edinmiş. Seveni vardır, sevmeyeni vardır ama Kadınhanı olarak bir yer edinmiş bürokraside.

Bir örnek, içeriden Mehmet Badem niye tekrar aday yapılmadı biliyormuşsunuz. Asıl üç tane örnek var. Ilgın Yalçın ve Hüyük Çiğdem Başkanlar. İki kişi istemediği için Mehmet Badem aday yapılmadı.  

Ama helal olsun İrfan Karaca’nın da kazanması için elinden geleni yaptı. Yüzlerce kişiye telefon açıldı,   sakın ha, İrfan Karaca’ya oyunuzu vereceksiniz dedi.

Partiye de küsmedi. CHP dışında Konya’da ki tüm muhalefet partileri bastırdı aday yapmak için ama gitmedi. Az gelmediler biliyorum.

Bir Mehmet Badem’e bakalım, kentsel dönüşüm büyük bir yatırımdı. Nasıl Büyükşehir yapmamak için elinden geleni yaptıysa, Mehmet Badem’de yaptırmak için elinden geleni yapıyordu Ankara’da.

Tüm ilçe için yapılacak yatırımları hep Konya’yı atlayıp Ankara’dan bitiriyordu.  Kapıyı kapatırlar, bacadan girerdi.  Her gittiğinde bir şeyler kopartıp geliyordu.

Kimsenin bilmediği çok önemli bir gerçeği de buradan yazıyorum. Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için ikinci kim çıktı biliyor musunuz, temayülde? Ankara’da Mehmet Badem.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ne diyordu, seçimden sonra? ‘’Bir Badem, bir Çiğdem’den kurtuldum’’ diyordu.

Bunu niye yazıyorum? Mehmet Badem’i örnek gösteriyorum. Siyasileri sıkıştırmazsanız alamazsınız bir şeyleri. Tamam, saygı gösterin ama bir yere kadar, biz seçmenler varsa siyasetçiler vardır. Bu bilinçle gidin Ankara’ya, gittiğinizde ilçenin Belediye Başkanı olduğunuzu hatırlatın o siyasetçilere. Her gittiğinizde bıktırın. Şimdiki İçişleri Bakanımız Sayın Yerlikaya İstanbul Valisi iken ne diyordu, biliyor musunuz? ‘Mehmet Badem’e söz vermeye gelmiyor, ertesi gün tekrar burada.’’ diyordu. Onun için bıktıracaksınız ki, ‘aman ya İrfan Başkan yine burada, yapalım şu Kadınhanı’nın işini.’ diyecekler.

Kadınhanı ilçesi İç Anadolu’nun tam ortasında ve en geri kalmış bir ilçe. Doğuda bile böyle geri kalmış bir ilçe yok. Durma İrfan Başkan. Kadınhanı’nda Mehmet Badem, Sefa Çakar’a bırakıyordu yetkiyi ve Ankara’dan gelmiyordu. Sen de Mehmet Büyükuyar’a ver yetkiyi, şunları, şunları yapın de. Git ne koparırsan o kârdır ilçeye.  Tamam, iyi niyetini biliyoruz ama iyi niyet kâr etmiyor, biraz çirkef olacaksınız.

Şimdi bazıları der ki, kıyaslama yapmış Başkanlar arasında. Öyle bir şey olamaz. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ama bu yoğurt yenirken Kadınhanı ilçesinin çıkarı için yenilmeli. O makamlar gelip geçici. Önemli olan gittikten sonra hoş bir seda bırakmak ve iyi anılmaktır. Önemli olan bu.