HALİL ÖZCAN

Ey bu memleketin havasını teneffüs edip aşını yiyen suyunu içen aziz ve necip Milletin evlatları. Müslüman Türk ve Kürtler! Artık insaf ediniz, gözlerinizi açıp uyanınız! Bin yıl İslam’ın derin merhamet dolu sinesinde kucak kucağa, ikiz kardeşler gibi yaşamaktayız. Beş vakit namaza birlikte koşuyoruz bayramların sevincini birlikte yaşıyoruz Üç kıtaya uzanan aziz vatana uzanan kirli ellere karşı, küfrün açtığı acımasız savaş cephelerine birlikte koştunuz. Çanakkale destanını birlikte yazdınız, İstiklal mücadelesini varlık yokluk savaşına birlikte çevirdiniz. Yalan söyleyen tarihin dehşetli ve ihanet dolu yalanlarına rağmen bunun böyle olduğunu biliyorsunuz. Gazi ya da şehit olurken Türk veya Kürt oluşunuz bir şey ifade etmiyordu, Allah yolunda savaşan müminlerdiniz. Birbirinizden kız alıp verdiniz. İslam kardeşliğiniz destanlaşmıştı. Farklı vücutlarda yaşayan, yekpare bir dev gibiydiniz. Savaş meydanlarında sırtınızı yere getirip aslanları kıskandıran yüreğinize kılıcını saplayarak sizden kurtulamayan, asırlarca varlığınızın rahat uyku yüzü göstermediği batılı şerefsizler, en eski ve en etkili taktikleri hatırladılar. Ölüme düğüne gider gibi giden cengâverlerinizden kurtulamayacaklarını nihayet anlamışlardı. İslamiyet’in ruh ve karakterinize kazandırdığı bütün mümtaz ve üstün vasıflardan nesillerinizi mahrum bırakmak için kolları sıvadılar. Medeniyet dedikleri bütün alçaklık, rezillik ve ahlaksızlıklarını nefislerinize cömertçe teşhir edip, dünya zevk ve sefasına çektiler. İ’lay-ı Kelimetullah’dan daha mühim hiçbir meselesi olmayan sizleri enseleyip, dünya nimetlerine buyur ettiler. Sonra da fani dünya nimetlerini bölüşemeyip kavga etmeniz için bütün maharetlerini, oyun ve dalaverelerini ortaya koydular. Kiminizi hırsızlıkla, kiminizi yalancılıkla birbirinizi ırkçılıkla bir diğerinize takdim edip dehşetli ve kahredici bir kavgaya zemin hazırladılar. Büyüktünüz, yekpare idiniz, asırlara meydan okumuş bozkırların büyük kayaları gibiydiniz, dinamitlerle patlatıp dağıtmadan yolarından kaldıramıyorlardı... Ve kiminiz Türk, kiminiz Kürt, kiminiz Laz, kiminiz Çerkez’ diniz.” Hayır” diyemediniz. “Biz Müslümanız” diye avaz avaz haykıramadınız. Milletine yabancı bir devrin dehşetini bir asırdır birlikte yaşadığınız halde, aldığınız habis uyuşturucuların tesirinden kurtulup gözlerinizi açamıyorsunuz. Sarıldığınız gırtlağın kardeşinizin gırtlağı, çiğnenmek üzere olanın namusumuz ve kardeşinizin iffeti olduğunu görmüyorsunuz. Kırk yıla yaklaşan bu terör devrinin kapısını kapayacak olan Barış Pınarı harekâtıyla gönüllerimizde taht kurması gereken Muhammedin Ordusunu avuçlarınızı patlatırcasına artık alkışlayın. Alkışlamayan hainleri de görünüz. Çocuklarımızın değil, büyüklerimizin bile ar damarlarını çatlatacak küfürlerle bu uğursuz devrin devamını temine çalışan asrın firavunlarına ağzınızı açıp tek kelime söylemeyen ihanet çetelerini de görünüz, Ey Müslüman Türk ve Kürtler! İnsaf ediniz. Bugün sesinizi yükseltmez, bugün bir asırdır heba edilmekte olan hukukunuza sahip çıkmazsanız, yarınınız olmayabilir. Bu fırsat bir daha ayağa gelmeyebilir. Ceza için Allah’ın laneti ve Cehennem yeter. Avrupalı alçakların dehşetli zulüm altında, kandırılıp dağlara sığınmış, geçmişleri itibariyle Türklerden çok Kürtlere dehşetli zararları dokunmuş bir avuç ırkçı Kürde bakıp bütün Kürtleri düşman görmeyin ve düşman ilan etmeyiniz. Bizleri kardeş ilan eden ve bin yıl kardeş olarak birlikte yaşatan İslam’ın kardeşlik düsturuna kollarınızı sonunu kadar ve heyecanla açınız. Yoksa bu dehşetli bölünme belası ile tarih sahnesinden silinecek, bugün akıl almaz bir entrikayla size dost görünen zalim düşmanlarımızın boyunduruğu altında hayatınızdan önce ırz ve namusunuzu kaybedeceksiniz. Kahrolsun kardeşi kardeşe kırdıran yerli işbirlikçiler. Ve yaşasın milletinin huzur ve selametini temin yolunda hayatlarını ortaya koyan askerimiz, polisimiz. Sizin bugün verdiğiniz destansı mücadeleyi bugünü görüp yaşayanlar değil, gelecek nesiller anlayacak ve sizleri rahmetle yâd edeceklerdir. Bu cehenneme, gürültüye, bu dehşetli hengâmeye bakıp yılmayınız, doğru yoldasınız.  Allah yar ve yardımcınız olsun. Vesselam.