HALİL ÖZCAN

Para, makam ve kadın sesine eğilmeyen, ahlak ve vicdan sahibi, şak- şaka, davula zurnaya, yağa-gaza dört soysuza pabuç bırakmayacak, ölürse de hak yedirmeyecek, hak yemeyecek, aka kara, karaya da ak demeyecek, ilaç olsa düşman tasından içmeyecek, milleti ardından taş attırmayacak, kim ikiyüzlüyse yakasından tutacak, millet parasından parsa verdirmeyecek, Edirne’den Van’a Muğla’dan- Kars’a nerede bir sahtekâr varsa yüzüne, babası dahi olsa Allahsız ölü, bir ruhuna birde sinine, dini, imanı, ahlakı, manayı reddeden söz de âlimin bir ilmine birde fennine tükürecek, bugün söylediğinin kıyamete kadar arkasında duracak, bizleri sürü, bu yurdu ağıl görmeyecek, kapısı her zaman millete açık, şerefini makama feda etmeyecek, ‘Kolay, hallederiz’ i meslek, sigara paketini not defteri edinmeyecek, tek fert kalsa mücadeleden kaçmayacak, işlerine kadın burnu sokturmayacak, umutları tavana astırmayacak, zalimi zulmü, merdi namerdi iyi bilecek, hırsıza “yolsuz” demeyecek, siz susun, biz söyleyelim, hep biz var olup biz idare edelimci, bulanık havalardan nemalanan Marksist, Leninist, Maoist, Ulusalcı- Mulusalcı sola sevdalıları iyi tanıyacak, liderinin zik-zak rotalarına “AĞIR OL, BİR DAKİKA” her türlü zulme ve zulmüne “HAYIR” diyecek, anasının ekmek yaptığı oklava gibi dik durup, su hortumu gibi eğilmeyecek, kısaca hayra motor, şerre fren olacak, davalı, sevdalı, vatanına vefalı, ihlaslı, yürekli, gözünü budaktan lafını dudaktan esirgemeyen, fakir –fukara,  garip-gureba babası, vaktini ve nakdini ağa babalarının emrinde değil Allah rızası için harcayacak, ilkeli ve dik serdengeçtilerle bu milletin işleri ancak görülebilir.
Ne mutlu; yolsuzluklara, sahtekârlık, namussuzluk ve kötülüklere, nursuzluk ve dönekliklere, çocuk katili, vatan haini, bölücü başına, FETÖ, ABD, AB başta olmak üzere yeryüzünde ne kadar firavun düzeni varsa bunlara karşı içlerinde kutlu ve mübarek bir isyanla dikilen her kim varsa aşk olsun selam olsun.